AA
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) ve Türkiye Bankalar Birliği (TBB) iş birliğiyle, İstanbul Finans Merkezi Ziraat Bankası Genel Müdürlük Oditoryumu’nda düzenlenen “Türkiye Sürdürülebilir Finans Forumu”nda konuştu.
Bakan Şimşek, Orta Vadeli Program’ın (OVP) sahipliği çok güçlü olduğunu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu programın arkasında olduğunu belirtti.
Şimşek, bu programın dışarıda ve içerde giderek daha çok rağbet kazanacağını, programın çalıştığını ve kurdaki oynaklığın azaldığını vurguladı.
“Sürdürülebilir finans ana tema”
Sürdürülebilirliğin tüm dünyada artık ana tema olduğuna işaret eden Şimşek, sürdürülebilir finansın da bu konunun en önemli bileşeni olarak öne çıktığını söyledi.
“Sürdürülebilir finans büyüyecek”
Şimşek, sürdürülebilir finansın gelecek dönemde giderek büyüyen bir alan olacağına dikkati çekerek, dünyanın sürdürülebilirlik alanında açığın BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri çerçevesinde bazı kimselere göre 4 trilyon dolar olduğunu bildirdi.
“Özel sektör kaynakları mobilize edilmeli”
Bu alana mutlaka özel sektör kaynaklarının mobilize edilmesi gerektiğini vurgulayan Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
Yani çok taraflı bankaların, kamunun imkanları burada yetersiz kalıyor. Onun için sürdürülebilir finans çok kritik bir alan ve bu alan tüm finans sektörü içinde hızlı şekilde büyüyecek. Bugün itibarıyla sürdürülebilir finans kaynakları, yönetilen finansal kaynaklar global olarak yaklaşık 3 trilyon dolar. Düzenleyici kurumlar, kaynakların sahipleri burada sürdürülebilir yatırımları ön plana çıkaracak yaklaşım içindeler, sürdürülebilirliği esas alıyorlar.
“Ülkelerin yeşil ürün potansiyeline göre sıralandığı bir araştırmada Türkiye 6’ncı sırada”
Kalkınma Bankası ve Dünya Bankası gibi yerlerde de fonlamada ön plana çıkan ve büyüyen bir alan burası. Ülkelerin yeşil ürün potansiyeline göre sıralandığı bir araştırmada Çin bir numarada, Türkiye 6’ncı sırada. Bizim açımızdan sürdürülebilir finans, yeşil dönüşüm, sürdürülebilirlik kritik bir alan. Bu bir lüks değil, ihtiyaç.
“Yeşil dönüşümü sağlamak bizim için zaruret”
Bakan Şimşek, Türkiye’nin yeşil dönüşümü sağlaması durumunda cari açıkta yaşanacak iyileşmeye değinerek, enerji dışında Türkiye’nin ciddi bir cari açık fazlası olduğunu anımsatarak şu ifadeleri kullandı:
Bu alana odaklanmak, sürdürülebilir finans imkanlarına daha çok erişmek ve bunun üzerinden yeşil dönüşümü sağlamak bizim için zaruret, zorunlu bir ihtiyaç. Son 10 yılda sürdürülebilirlikle ilişkili fon birikimine baktığınız zaman, yaklaşık 600-700 milyar dolardan 3 trilyon dolar civarına çıkmış. Önümüzdeki dönemde bu yöndeki varlık birikimi çok daha hızlanacak, çok daha hızlı bir şekilde büyüyecek. Bu kaynaklar ağırlıklı olarak nereden geliyor, ağırlıklı olarak nerede tutuluyor ve yönetiliyor diye bakarsanız; Avrupa.
Türkiye’nin Avrupa ile ticari yakınlığı
Türkiye’nin Avrupa ile ticari yakınlığı hakkında bilgi veren Şimşek, şöyle devam etti:
Avrupa’nın ön planda olması, yüzde 84 ile bu fonlara ev sahipliği yapması bizim açımızdan büyük bir avantaj ve bizim için bir referans. Bu alan önümüzdeki dönemde üzerinde durmamız gereken bir konu. Son yıllarda ülkelerin tahvil ihracına baktığınızda yeşil ağırlık olduğunu görüyorsunuz ve birikimli olarak bakarsanız bugüne kadar 54 tane devlet yaklaşık 547 milyar dolarlık tahvil ihracında bulunmuş ama bunun yüzde 80’i yeşil dönüşüm alanında. Türkiye de bundan çok farklı değil.
Sürdürülebilir yeşil finans yolculuğu
Şimşek, Türkiye’nin sürdürülebilir yeşil finans alanında 2014’ten beri önemli bir yolculuğunun bulunduğunu, ancak gelecek dönemde yapacaklarının daha önemli olduğunu söyledi.
“Yeşil tahvil ihracına devam edilecek”
Bu alanda bundan sonra yapacaklarının önemine işaret eden Şimşek, şöyle konuşut:
Geçen sene Hazine olarak Türkiye’nin ilk yeşil tahvil ihracını yaptık, başarılı bir ihraç. Bunu devam ettireceğiz. Çünkü bu alanda kaynak ihtiyacı büyük, bu kaynağı değerli görüyoruz. Sadece Hazine olarak değil, şirketlerimizde, bankalarımızda bu alan bakir ve büyüyen bir alan, mutlaka bu alanda aktif rol oynayacaklarına inanıyoruz.
“Hedefimiz 2053 itibarıyla net-sıfır hedefine erişmek”
Şimşek, Türkiye’nin en önemli önceliklerinden birinin sürdürülebilirlik olduğuna dikkati çekerek şöyle konuştu:
Hedefimiz 2053 itibarıyla net sıfır hedefine erişmek. Bu, önemli ve Türkiye’nin rekabet gücünü artıracak bir yolculuk. Türkiye’nin cari açığını azaltacak, kaliteli istihdamı ve büyümeyi sağlayacak bir süreç. Bu yüzden bu sürecin arkasındayız, bu süreç bizim için çok değerli.
“Sürdürülebilir Kalkınma Raporu’nda Türkiye’nin 166 ülke arasında 72.”
Sürdürülebilir Kalkınma Raporu’nda Türkiye’nin 166 ülke arasında 72. olduğunu dile getiren Şimşek, bunun arzulanan bir sıralama olmadığını, mutlaka çok daha hızlı şekilde koşmak gerektiğini bildirerek şu şekilde konuştu:
Önümüzdeki dönemde bir İklim Kanunu, iklim düzenlemesi gündemde şu an. İnanıyorum ki bu hızlı bir şekilde tamamlanacak, bu önemli.
“Büyümenin kompozisyonu iyileşiyor”
Bakan Şimşek, konuşmasında OVP ve bunun çıktıları hakkında da bilgi verdi. Bu modelin kalbinde dengesizliklerin giderilmesi olduğunu dile getiren Şimşek, şu açıklamada bulundu:
Yani enflasyonun aşağı çekilmesi, cari açığın sürdürülebilir bir noktaya çekilmesi, bütçe açığının daha makul seviyelere çekilmesi gibi birçok bileşeni içeriyor. Büyümede dengesizlikler gideriliyor, yani büyümenin kompozisyonu iyileşiyor. İç talebin katkısıyla net ihracatın katkısı bir dengelenme içinde. Bu beraberinde dezenflasyonu getirecek, daha düşük sürdürülebilir cari açığı getirecek, rezerv birikimini getirecek.
“Bankalarımızın, reel sektörün finansmana erişiminde büyük bir iyileşme var”
Cari açığın daraldığını, geçen yıl mayısta 60 milyar dolar olan 12 aylık cari açığın şubat itibarıyla 32 milyar dolar civarına düştüğünü kaydeden Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu:
İnanıyorum ki bu sene milli gelire oran olarak yüzde 2,5’e düşmüş olacak. Yüzde 2,5 bir taraftan dış borcun milli gelire oranını düşürecek, bir taraftan rezerv biriktirmemize imkan sağlayacak. Bankalarımızın, reel sektörün finansmana erişiminde büyük bir iyileşme var. En önemli şey bankalarımız uzun vadeli sermaye benzeri imkanları şimdi küresel piyasalardan devşirebiliyorlar. Yılın başından bu yana yaklaşık olarak bir 4 milyar dolarlık sermaye benzeri kaynağa ulaştık. Bu, programın çalıştığını bütün boyutlarıyla ortaya koyuyor. Brüt rezervlerimizde artış var, hele net rezervlerimizde son 1 ayda dramatik bir artış var.
“Seçimler aradan çıktı”
Şimşek, seçimlerin aradan çıktığını anımsatarak, sözlerini şöyle tamamladı:
OVP’nin sahipliği çok güçlü, Cumhurbaşkanı’mız bu programın tam olarak arkasında. Bu programımız dışarıda ve içerde giderek daha çok rağbet kazanacak. Sonuç aldıkça inancın artacağını, güvenin artacağı bir program olacak. Ve biz sonuç alıyoruz, alacağımıza da inanıyoruz. Programımız çalışıyor, kurdaki oynaklık azaldı, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları ülkemizin kredi notunu arttırmaya başladılar. Hepsi ‘Önümüzdeki dönemde arttırmayı planlıyoruz.’ şeklinde bir görünüme sahipler. Biz kararlı bir şekilde, sabırla bu programı uygularsak Türkiye’nin kredi notu da artacak, makro finansal dengesizlikleri giderilmiş olacak ve sürdürülebilir yüksek büyümeyi yakalamış olacağız.
Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)